ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

TAŞKÖPRÜ

KASTAMONU İLİ TAŞKÖPRÜ İLÇESİ
TAŞKÖPRÜ İLÇE TANITIM
taşköprü
kastamonu taşköprü
taşköprü kastamonu
TAŞKÖPRÜ İLÇE TARİH
İlçemiz tarih boyunca çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır. Sırasıyla, Gasgallar, Etiler, Dorlar, Paflagonyalılar, Kimmerler, Lidyalılar, İranlılar, Kapadokyalılar, Helenler, Pontuslar, Bitinyalılar, Romalılar (Bizanslar), Danişmendliler, Çobanoğulları
ve Osmanlılar bu yörede hüküm sürmüşlerdir.
İlçenin Antik çağlara kadar uzanan zengin ve köklü bir tarihi vardır. M.Ö. 64 yılında kurulan Paflagonya’nın eyalet merkezi olan “POMPEİOPOLİS” höyüğü bugünkü Taşköprü İlçemizin Zımbıllı tepesinde bulunmaktadır. Akropol olarak kullanılan tepede eyalet valisinin sarayı, mabet ve ileri gelenlerin evlerinin bulunduğu bilinmektedir. Buradan çıkan kalıntıların bir kısmı halen Kastamonu müzesinde korunmaktadır.
 Uzmanların ve arkeologların İzmir Efes antik kentinin ve Gaziantep Zeugma’ın bir benzeri olarak gördükleri antik kent, gün ışığına çıkarıldığında Hitit, Frig, Kimmer, Lidya, Pers, Pontus Rum, Roma ve Bizans dönemindeki medeniyet ve uygarlıklara ışık tutacaktır.
İlçeye adını veren asırlara tanıklık etmiş ve asırlarca yaşayacak olan Taş-Köprü İlçe girişinde Gökırmak üzerine Yağmur Beyin
oğlu Ali Bey tarafından 1366 yılında Celalettin Beyazıt adına yaptırılmıştır. 68.58 metre uzunluğundaki 7 gözlü sanat şaheseri “ Estetik Dalga Kıranlarıyla” Türk kültürünün haşmet ve tevazuunu günümüze taşıyan bir tarih hazinesidir.
1460 yılına kadar Çobanoğullarının yönetiminde kalan Taşköprü 1460 yılında Osmanlı yönetimine girmiş ve Kastamonu Sancağına bağlı bir birim haline gelmiştir.
Fatih Sultan Mehmet zamanında (l460) 1292 yılından beri devam eden Candaroğulları hakimiyetine son verilmiş ve Osmanlı hakimiyeti başlamıştır.
1869 yılında Belediye Teşkilatı kurulan Taşköprü İlçesi geniş toprakları, nüfus yoğunluğu ve köylerinin çokluğuyla İlimizin en büyük İlçelerinden birisidir.
TAŞKÖPRÜ İLÇE COĞRAFYA
Taşköprü Batı Karadeniz Bölgesinde olup, Kastamonu iline bağlıdır. Doğu ve kuzeydoğu da Sinop, güneydoğuda Çorum illeri, güneyde Tosya, batıda Merkez ve Devrekani, doğu da Hanönü ilçesi ve kuzeyde Çatalzeytin ilçeleri ile sınırlıdır.
İlçe merkezi Kastamonu-Sinop yolunun 45.km’sinde kuruludur. Yüzölçümü 1752 km2, rakımı 550 metre dir.
TAŞKÖPRÜ İLÇE SOSYAL YAPI
İlçemizde geleneksel kültür yapısı olduğundan halk dinsel, ahlaki ve toplumsal geleneklerine bağlıdır. Sosyal hayatta birinci yeri olan aile tipi kırsal kesimde geleneksel aile tipidir. Fakat İlçe merkezinde genel eğilim çekirdek aileye dönme eğilimindedir. İlçemiz merkez ve köylerde hane halklarının barınabilmeleri için yeterli sayıda konut bulunmaktadır. Konut üretiminde ferdi teşebbüsler ağırlıklı olmakla birlikte son yıllarda Toplu Konut Kanunu uygulamaları çerçevesinde kooperatiflerce de konut yapımına hız verildiği görülmektedir.
TAŞKÖPRÜ İLÇE KÜLTÜR VE TURİZM
Romalılar tarafından kurulan Paflagonya eyaletinin merkezi olan Pompeipolis kazısında geç antik sur duvarlarının gidişi, hamamlar, tiyatro gibi merkezi binaların yerleri ve Pazar yeri (Agora/Forum) hemen hemen açığa kavuşmuş durumdadır. Belirli noktalarda yapılan kazı açmaları kentteki yapılaşma katları hakkında önemli veriler getirmiştir.
 Yüzey araştırmalarında çok sayıda mermer mimari parçalar ve kaplamalar bulunmuş olup, bu da kentte ithal mermerlerle süslü ve görkemli binaların bulunduğunu kanıtlamaktadır.
Abdal Hasan Tekkesi, Şeyh Hüsamettin Türbesi, Bey köyü camisi, Kornapa köyü camisi, merkez Taş cami, Çaycevher köyü Kasım Bey camii inanç turizmi kapsamında ziyaretçi çeken eserlerdir.
Kalekapı (Donalar), Urgancı, Aygır Kalesi, Direkli, Hobu ve Bademli kaya mezarları, Kızlar ve Mazhar oluğu Kaleleri, Kılıç ve Donalar köyü Kaya Tünelleri tarihi kalıntılardır.
Seymenli, At Meydanı ile Küçüksu ve Sakız göletleri de mesire yerleriir.
İlçemizde toplam 2 otelde 61 oda ve 113 yatak kapasitesi bulunmaktadır. Ayrıca bazı kurumların misafirhaneleri vardır.
İlçe Halk Kütüphanesi 1971 yılında açılmış, 1986 yılından itibaren bu günkü binasında 2 personeliyle hizmet vermektedir.
Kütüphanenin 45 kişilik okuma salonu ve ödünç kitap verme servisi vardır. Kütüphanede, içlerinde el yazması eserlerin de bulunduğu toplam 14.502 kitap mevcuttur.
TAŞKÖPRÜ İLÇE EKONOMİ
İlçemiz tarımsal ağırlıklı bir ekonomik yapıya sahiptir. Genel olarak orman ve tarım ürünlerine dayanan bu yapının dışında sanayi sektöründe Mopak Kağıt Fabrikası, EKOL Kontraplak Fabrikası, Reis Gıda Sarmoni Sarımsak işleme tesisi ve Gazlı Bez Fabrikası ile Inter Tekstil Fabrikası, Oğse Teskstil işletmesi faaliyetine devam etmektedir.
TAŞKÖPRÜ İLÇE POMPEİOPOLİS
POMPEİOPOLİS’İN KURULUŞU
M.Ö. 64 yılında Romalı General Pompeius Magnus Pompeiopolis’i Roma imparatorluğunun kuzey Anadolu’daki romanizasyonun üs bölgesi olarak daha önceki bir yerleşimin üzerine ve çevre köylerin nüfusunun da birleştirmesiyle görkemli bir kent olarak kurdu. Ve bu yeni şehrin ismi de kurucusuna ithafen “Pompeiopolis” oldu.
M.Ö. 66 yılında sınırsız yetkilerle donatılmış Romalı General Pompeus Magnus, Anadolu’ya geçerek daha önceden General Lucullus tarafından parçalanan Mithradetes ordularının takibine koyulmuş ve ondan geriye kalan kale kentleri yok etmek için uğraşmıştır.
M.Ö. 63 yılında Mithradates’in ölümüyle biten savaşlardan sonra, Pompeius bölgeyi Roma idaresi altında yeniden düzenlemiştir. Bu yeni düzenleme temelde sivil idareyi yerel yöneticilere bırakıp, askeri idareyi Roma’nın alması üzerindeydi. Pontus Bölgesinde bu yeni düzenlemelere uygun olarak 11 şehir meydana getirdi. Bu kentler Amasrist (Amasra), Sinope (Sinop), Amisos (Samsun), Pompeiopolis (Taşköprü), Neapolis/Neoclaudiopolis (Vezirköprü), Magnapolis, Diospolis/Neocaesarea (Niksar), Nikopolis, Zela (Zile), Megalapolis/Sebasteia (Sivas), ve Amaseia ya da Abonuteichos/Ionopolis oldukları düşünülmektedir.
Pompeiopolis (Kastamonu/Taşköprü) General Pompeius’un bu yeni düzenlemeleri çerçevesinde tamamen bir Roma kenti karakteriyle kurduğu ve tarih sayfalarında yerini alan bir kenttir. Bu şekilde düzenlenmeden önce daha eski bir yerleşimin varlığına ilişkin arkeolojik materyal olarak bilgi sahibi olunmasa da yazılı kaynaklar bu varlığı bize işaret etmektedir.
Yeni düzenlenen bölge içerisinde günümüz Gangra (Çankırı) başkent olurken, Pompeiopolis (Taşköprü) birlik meclisinin de toplandığı manevi başkent konumundaydı. Pompeiopolis, bu kuruluşunun ardından hızlı bir şekilde yükselişe geçti. Bu hızlı ilerleme kentin kuruluşundan kısa bir süre sonra bastığı otonom sikkelerde kendini göstermektedir.
Kent en güçlü zamanını Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un damadı olan Klaudius Severus döneminde yaşamaya başladı. Bu yöneticiyle birlikte Pompeiopolis başkent konumuna yükseldi. Kent Paphlagonia Bölgesi içerisinde “Metropolis Sebaste” yani Paphlagonia’nın ana şehri ve kutsal şehri konumunda anılmaya başlar.
M.S. 150–300 yılları arasında başkentliği sürdüren kentin M.S. 325’ler itibariyle piskoposluk olarak temsil etmesi bölgede Hıristiyanlığın yayılmaya başladığını göstermektedir. M.S 536–553 yıllarında başpiskoposluğa yükselen kent M:s 13. yy’a kadar piskoposluk listelerinde varolmaya devam etti.
M.S 7. yy’da başlayan Arap ve Sasani akınlarının kente büyük zarar verdiği bilinmektedir. Normalde Pompeiopolis kentinde herhangi bir tahkimat duvarı olmadığı için, kent sakinleri hemen yakınlarda günümüz için Kızlar Kalesi olarak adlandırılan kaleyi inşa eder ve buraya taşınırlar. Bizans Döneminden Türk İslam Çağlarının başlangıcına kadar kent hakkındaki yerleşim süreci konusunda bilgilerimiz aynı zamanda kısıtlanmaktadır da.
1084 yılında tüm bölgeyle birlikte Taşköprü’de Emir Karatigin Bey tarafından ele geçirilir. Ancak Bizans ve çeşitli Türk Devletleri arasında el değiştiren Taşköprü 1211–1212 yıllarında Çobanoğlu Emir Hüsameddin Bey tarafından kati olarak bölgeyle birlikte Türklerin idaresi altına geçer.
Bu dönemde günümüz Taşköprü’sünün Türk İskâncılar tarafından yerleşime açıldığı düşünülebilir. Zımbıllı Tepesi dediğimiz antik Pompeiopolis kenti ise bu tarihte artık tamamen terk edilmiştir.
Daha sonra Kastamonu merkezli Çobanoğulları Beyliği adında bir beylik kuran Emir Hüsameddin Bey zamanında; Bizans Döneminde nüfusu azalan bölgeye yoğun bir şekilde Türk İskancıların geldiği görülür. Bu durum Taşköprü’ye bağlı köy isimlerinden de görülebilmektedir. Türk Boy isimleri taşıyan ve muhtemele yaklasık 800 yıldır günümüze değişmeden gelen isimler arasında Avşar, İreğür, Çavundur, Çetmi, Kayı gibi isimler sayılabilir.
Çobaoğulları Beyliği sonrasında 1300’lü yılların başında Candaroğulları Beyliği idaresine geçen kent 1460 yılında kadar bu beyliğin idaresinde kalmış, daha sonra ise tüm bölgeyle birlikte Osmanlı Devletinin yönetimi altına girmiştir.

POMPEİOPOLİS’TE GÜNÜMÜZE KADAR YAPILAN ÇALIŞMALAR

Zımbıllı Tepesi olarak da adlandırılan antik Pompeiopolis kentinin kalıntılarının gün yüzüne çıkması için kısmi de olsa kimi çalışmalar çeşitli tarihlerde yapılmıştır. Bu çalışmaların başlıcaları Kastamonu Arkeoloji Müzesi tarafından 1983 ve 1994 yıllarında yapılan kurtarma kazıları sayılabilir.
1983 yılında yapılan kurtarma kazısı alan 1. derecede sit alanı içerisine kurulmuş olan pancar deposu ve kantarlarının antik şehre verdiği zararın giderilmesi için olmuştur. Yapılan çalışmalarda ortaya çıkarılan mekânların neredeyse tümünün mozaikli alanlarla kaplı olduğu görülmüştür. Bu mozaikler içerisinde birçoğu ünik motiflere sahip çalışmalar görülmüştür. Bunlardan biri “Burçlar Mozaiği” olarak adlandırılırken, bir diğeri de muhtemel Gökırmak’ı sembolize eden “Nereid ve Okeanos’un” sahnesidir. Önemli bir mozaikte ise Grekçe Alfabe ile “ EİSELTE EFAGATO-??σ?λτ? ?π?γ?τω” yani “İYİLİK İÇİN İYİLİKLE GİR” ifadesi bulunmaktadır.
Kazılar sırasında çıkan mozaikler Kastamonu Arkeoloji Müzesine taşınmıştır. Yapılan kısa kazı sırasında bulunan mozaiklerle birlikte çıkan diğer arkeolojik eserler bize bu antik kentin ne kadar önemli, zengin ve büyük olduğunu göstermesi açısından oldukça dikkat çekmektedir.
1994 yılı kazıları ise antik kentin başka bir kesiminde sürdürülmüş, burada da özellikle Geç Roma ve Erken Bizans olarak adlandırılan dönemde Pompeiopolis’in önemini hala koruduğunu göstermesi açısından önem arz etmektedir.
Bunların dışında Taşköprü Belediyesi ilçenin çeşitli yerlerine dağılmış antik kente ait birçok yapı malzemesi, heykel, büyük kaplar gibi arkeolojik parçaları Zımbıllı Tepesi eteklerine kurmuş olduğu mini park içerisinde koruma altına almış ve sergiye açmıştır