Seydiler, Karadeniz Bölgesi’nin Batı Karadeniz kesiminde Kastamonu İli’ne bağlı bir ilçe merkezidir. Kastamonu-İnebolu yolunun 33. kilometresinde, batı istikametine yönelerek hafifçe kıvrılan Devrekâni Çayı’nın kuzey kıyısında kurulmuştur.
Doğusunda Devrekâni, güney batısında Daday, kuzey batısında Ağlı, kuzeyinde Küre ve güneyinde Merkez ilçe ile çevrilidir. Merkez dâhil 10 mahalle ve 15 köyden oluşmaktadır. Denizden yüksekliği 1100 metredir.
Doğusunda Devrekâni, güney batısında Daday, kuzey batısında Ağlı, kuzeyinde Küre ve güneyinde Merkez ilçe ile çevrilidir. Merkez dâhil 10 mahalle ve 15 köyden oluşmaktadır. Denizden yüksekliği 1100 metredir.
İlçenin tarihi, Kastamonu’nun genel tarihi ile özdeştir. Sabuncular Köyü Divan Camii’nin 662/1263 tarihinde inşa edilmiş olduğuna göre, Atabeyler (Çobanoğulları) döneminde yani fetihten hemen sonra Türk-İslâm topraklarına katılmıştır.
Bu tarihten önce olduğu gibi sonra da bütün tarihi gelişmelerde önemli bir konuma sahip olduğu aşikârdır. Anadolu’nun doğusundan gelip İnebolu’ya ulaşmak için yollara düşen yorgun kervanlara sığınak olmuş, istirahatlarını temin etmiş asırlarca…
Bu tarihten önce olduğu gibi sonra da bütün tarihi gelişmelerde önemli bir konuma sahip olduğu aşikârdır. Anadolu’nun doğusundan gelip İnebolu’ya ulaşmak için yollara düşen yorgun kervanlara sığınak olmuş, istirahatlarını temin etmiş asırlarca…
1868 Yılına kadar Küre Kazası’nın Ağlı Nahiyesi’ne; bu tarihten itibaren Küre’nin Nahiyeye tebdili ile İnebolu’ya bağlı bir köy olan Seydiler, 1926 yılında tekrar ilçe olan Küre’ye, 1944 yılından
sonra da ilçe statüsüne kavuşan Devrekâni’ye bağlanmıştır. 1967 Yılında belediye teşkilatı kurulan Seydiler, 08.05.1991 tarihinde Kastamonu ilinin 19. ilçesi olmuştur.
sonra da ilçe statüsüne kavuşan Devrekâni’ye bağlanmıştır. 1967 Yılında belediye teşkilatı kurulan Seydiler, 08.05.1991 tarihinde Kastamonu ilinin 19. ilçesi olmuştur.
Buraya adını veren Seyyid Zülfikar ve oğlu Kasım efendilerin kurduğu zaviyenin ilk tesis tarihi hakkında maalesef elde yeterli belge bulunmamaktadır. Bölgenin başka bir isimle anıldığına dair rivayet veya belge bulunmaması, merkezin denizle bağlantısını sağlayan güzergâhtaki bu mevkide sosyal hayatın, zaviyenin kuruluşundan itibaren canlandığı izlenimini vermektedir. Buna istinaden hem zaviyenin tesisinin hem de bu muhitin nüfus bakımından hareketlendiği yılların dergâh camiin minare kaidesindeki 1113/1701 tarihine tekabül ettiğini ifade etmek mümkündür.
Atik tapu kayıtları şimdilik zaviye hakkında bilgi veren en önemli kaynak niteliğindedir. Buna göre zaviye, Seyyid Zülfikar ve oğlu Seyyid Kasım efendiler tarafından 1113 hicri yılına yakın bir tarihte kurulmuştur. Camiin mimari tarzı daha eski tarihli olduğu intibaı veriyorsa da bunu belgeleyecek bilgiler şimdilik mevcut değildir.
Atik tapu kayıtları şimdilik zaviye hakkında bilgi veren en önemli kaynak niteliğindedir. Buna göre zaviye, Seyyid Zülfikar ve oğlu Seyyid Kasım efendiler tarafından 1113 hicri yılına yakın bir tarihte kurulmuştur. Camiin mimari tarzı daha eski tarihli olduğu intibaı veriyorsa da bunu belgeleyecek bilgiler şimdilik mevcut değildir.